bound to

  1. zorunda
  2. mecbur
hasarı tazmin etmekle yükümlü
sır vermez
bir sınırla sınırlanmak Verb
bir şeyi nezaket icabı yapmak zorunda olmak Verb
kendini bir teklifi kabul etmek zorunda hissetmemek Verb
başarısızlıkla sonuçlanması kesin
kendisini tamamıyla işine vermiş
kendini tamamıyla işine vermiş